uluburun tanrıca Cevat Şakir Balıkcı , Bodrum kalesi italyan ve Fransiz kuleleri Satrap Mausolos British Museum heykeli, Bodrum Sualtı arkeoloji müzesinde Anforalar, Bodrum Sualtı arkeoloji Müzesi'ndeki Karyalı prenses resmi, Aziz Yohannes John Şövalyelerinin inşa ettiği Bodrum kalesi, Uluburun batığı dalgıç başlığı kolyesi, Halikarnas Balıkçısının fotoğrafı BODRUM REHBERİN

Sitede arama yapma

LAODİKYA

LAODİKYA

Pamukkale yakınlarında yer alan Laodikya, denizli Pamukkale yolu üzerinde olup şehir merkezinden 5 kilometre uzaklık da olan bir yol ayrımı sizi Laodikyaya götürürur.  Helenistik dönemde Suriye kralı Antiochus tarafından karısı için kurulan şehir kurulan şehir bu güzel kadının adını taşır. Ama Laodikyanin  Antiokus'un karışımı yoksa annesinin mi olduğu tartışmalıdır. Laodikya, bütün ticari yolların kesiştiği noktada olması ve ünlü menderes nehri ve kollarının suladığı çok mümbit topraklara haiz olması ve çok gelişmiş tekstil ve sağlık olanakları nedeni ile kısa surede ana doludaki en zengin ve gelişmiş şehirlerden birisi olur. Çevrede çıkan mermerinde burada ticaretinin yapıldığı sanılır. Bu bölgede yetişen ve siyah  renkli yünü olan koyunlar, trimata adi verilen ve Laodikya'da tasarlanan  bir giysi turu şehri antik cağların en  önemli dokuma merkezlerinden biri haline getirir. Antikçağ yazarları Laodikyanin bati ana doluda para islerini ve ekonomiyi  kontrol eden şehirlerden biri olduğunu naklederler.Şehrin zenginliğinin ulaştığı nokta zelzelesi sırasında açıkça görülür. Laodikya halkı şehri adeta yerle bir eden zelzeleden sonra şehri tamamen yeniden kendi imkanları ile, Roma İmparatorluğundan yardim almayarak inşa ederler. Burada valilik yapan Cicero şehri ve zenginliklerini anlatır.  Antik cağ yazarları hem bir hasta hanenin varlığından hem de göz hastalıklarını iyi eden bir melcemin Laodikyada yapıldığından ve çok ünlü olan bu göz  melteminin hap haline getirildiğini ve diğer şehirlere de ihraç edildiğinden bahsederler.  Incildeki, Mektup yazılan 7 kiliseden sonuncusu olan  Laodikya günümüzde birçok Hıristiyan  gurupları tarafından ziyaret edilir. Laodika kilisesine yazılan mektup çok acımasızdır ve çok ciddi suçlamalar içerir. Laodikyalilar zengin ama hiçbir şeye a bulaşmayan hiç bir faydaları olamayan  olmayan, vurdum duymaz kişiler olarak suçlanırlar.  Çok geniş bir alana yayılan Laodikya önce  Kanada Quebec Üniversitesi tarafından kazılmış. Bir yüzey araştırmasından öteye gitmeyen bu erken donem kazılarında bazı yapıların yerleri tespit edilmiş ve gün ışığına çıkarılmış.  Şehirde 12.000 kişilik stadyumu, iki tiyatrosu ile hemen gözümüze çarpıyor.  Son yıllarda yerel tekstil firmaları, Denizli Valiliği desteği ile burada kazı yapan Pamuk kale Üniversitesi Laodikya daki ana caddeleri ve bu caddelerde yer alan anıtsal kapıları, çeşmeleri kazıyor.  Şehrin ziyareti Kısa bir yol sizi kazı alanının toprak otoparkına oturuyor. Bu bölgede karsınıza ilk olarak şehrin Agorası ve kilise olarak adlandırılan büyük yapı ve şehri kuzey-güney istikametinden kesen ana cadde çıkıyor. Ana caddede yapılan kazılarda ortaya çıkan bir anıtsal çeşme ve kapı dikkatimiz çekiyor. Cadde boyunca dükkan ve şutun sıraları yer alıyor. Caddenin sonunda ise anıtsal çeşme bulunuyor. Anıtsal çeşmeyi süsleyen mimari parça ve kabartmalar burada her yere yayılmış durumda. Çevrede bulunan hac kabartmalarda bu çeşmenin daha geç dönemlerde bir kiliseye çevrildiğini anlıyoruz. Buradan sağa doğru ilerleyen bir patika sizi Laodikyanin küçük tiyatrosuna oturuyor. Son yıllarda üzerindeki toprağı temizlenmiş tiyatro sahne binasının dışında çok iyi korunmuş durumda.Buradan kısa bir yürüyüş sizi daha büyük bir tiyatronun kalıntılarına oturuyor.  Şehrin batı tarafında yer alan stadyum oldukça iyi korunmuş durumda. Yaklaşık 12.000 kişi aldığı düşünülüyor. Laodikya stadyumunda atletizm yarışmaları, güreş, cirit atma ve gladyatör dögüslerinin yapıldığı sanılıyor.  Su kemerleri Şehre gelen suyun birçok mineral içermesi su kemerlerini inşa eden mühendisleri değiştirilebilen  halkalar koymaya yönlendirmiş.